3.Çakra (Güneş Sinir Ağı Çakra)mızın temsil ettiği şey ÖZ-DEĞER.
Yani "Kendimize verdiğimiz DEĞER ve bu değeri başkalarına nasıl hissettirdiğimiz..."
Bir başka ifade ile SINIRLARIMIZI ,BEN'imizi nasıl belirlediğimiz?
Eğer BEN'imizin sınırları İNCE ise bu durum beraberinde,
* Başkalarının ihlallerine izin verme,
* HAYIR diyememe,
* Gücümüzü başkasına teslim ettiğimiz için (istediğimizi net ifade edememekten dolayı kontrolü kaybediyoruz) hem kendimize kızgınlık duyma hem de radar gibi başkalarına karşı aşırı duyarlı olma hali,
* Sürekli onaylanma arzusu (dolayısıyla beklentiler),
* Beklentiler dile getirilemediği için kırılganlıklar,hayal kırıklıkları,utanç,
* Tüm bunların sonucunda kendimizi DEĞERSİZ hissetmekten dolayı başkalarında da yanlış arama ve ÖN YARGI'ları getirir.
Kendimize(ÖZ'ümüze) verdiğimiz değer azalır da azalır.
Zira ince sınırlar nedeniyle istemediğimiz halde bir çok şeye EVET dediğimiz için, iç sesimiz sürekli olarak kendimizi aşağılayan,eleştiren,kendimize kızan saldırgan cümlelerle konuşmaya devam eder ve bir iç cezalandırma süreci yaşanır.
Değişimin TEMEL ANAHTARI ; kendimizle kurduğumuz ilişki ve BEN'imizi güçlendirmektir.
Ancak SAĞLIKLI ve GÜÇLÜ bir BENLİK yeri geldiğinde hem SEN,hem ONLAR ,hem BİZ diyebilir.Bu durum aynen tehlike anında uçakta "Maskenizi çocuğunuzdan önce kendinize takın" uyarısına benzer.
3.Çakramız dengede olduğunda ; UMUTLU,İSTEKLİ 'yizdir.Pozitif Duygular besleriz.
3.Çakra dengesi bozulduğunda Öfke,Kin,Değersizlik,Suçluluk ,Utanç duygularını hissederiz .
Tüm sorunlar ve yine tüm cevaplar DÜNYAYI ALGILAMA biçimimize bağlı.Dolayısıyla algılama şeklimizi değiştirdiğimizde çözüm de kendiliğinden gelmiş oluyor.
Sizi SÖYLENENLERE değil,SÖYLENMEK İSTENENLERE odaklanmaya ve kendinizi her durum için TEBRİK ETMEYE davet ediyorum.
Yani "Kendimize verdiğimiz DEĞER ve bu değeri başkalarına nasıl hissettirdiğimiz..."
Bir başka ifade ile SINIRLARIMIZI ,BEN'imizi nasıl belirlediğimiz?
Eğer BEN'imizin sınırları İNCE ise bu durum beraberinde,
* Başkalarının ihlallerine izin verme,
* HAYIR diyememe,
* Gücümüzü başkasına teslim ettiğimiz için (istediğimizi net ifade edememekten dolayı kontrolü kaybediyoruz) hem kendimize kızgınlık duyma hem de radar gibi başkalarına karşı aşırı duyarlı olma hali,
* Sürekli onaylanma arzusu (dolayısıyla beklentiler),
* Beklentiler dile getirilemediği için kırılganlıklar,hayal kırıklıkları,utanç,
* Tüm bunların sonucunda kendimizi DEĞERSİZ hissetmekten dolayı başkalarında da yanlış arama ve ÖN YARGI'ları getirir.
Kendimize(ÖZ'ümüze) verdiğimiz değer azalır da azalır.
Zira ince sınırlar nedeniyle istemediğimiz halde bir çok şeye EVET dediğimiz için, iç sesimiz sürekli olarak kendimizi aşağılayan,eleştiren,kendimize kızan saldırgan cümlelerle konuşmaya devam eder ve bir iç cezalandırma süreci yaşanır.
Değişimin TEMEL ANAHTARI ; kendimizle kurduğumuz ilişki ve BEN'imizi güçlendirmektir.
Ancak SAĞLIKLI ve GÜÇLÜ bir BENLİK yeri geldiğinde hem SEN,hem ONLAR ,hem BİZ diyebilir.Bu durum aynen tehlike anında uçakta "Maskenizi çocuğunuzdan önce kendinize takın" uyarısına benzer.
3.Çakramız dengede olduğunda ; UMUTLU,İSTEKLİ 'yizdir.Pozitif Duygular besleriz.
3.Çakra dengesi bozulduğunda Öfke,Kin,Değersizlik,Suçluluk ,Utanç duygularını hissederiz .
Olaylara baktığımız konumu doğru seçtiğimizde ve iç sesimizi ( +) destekleyici ifadelerle kurguladığımızda artık yaralarımız iyileşmeye başlayacaktır.
Her zamanki gibi en doğru cevap ; EN BASİT olanı.
Sizi SÖYLENENLERE değil,SÖYLENMEK İSTENENLERE odaklanmaya ve kendinizi her durum için TEBRİK ETMEYE davet ediyorum.
