Sayfalar

11 Nisan 2017 Salı

İncinme Duygusu..Bana ne söylemeye çalışıyorsun?

KALP çakrasını incelerken mutlaka konuşulması gerektiğine inandığım bir duygu var: İNCİNME...

Önce ne olduğunu anlamazsınız.Bir tartışma ya da şahsileşen bir iletişimin içinde bazı kelimeler size dokunur.Otomatikman savunmaya geçersiniz.İçinde bulunduğunuz iletişimi bir şekilde tamamlarsınız.Genellikle de gergin ve saldırgan bir tutumla geçer.

Yavaş yavaş koyar acısı o iletişimin..Zaman geçtikçe ve kendinizle kaldıkça bir ağırlık çökmeye başlar. Taş gibi olursunuz.Dışınız sert ama içinizde volkanlar patlar .Kendinizle bağınız kopar.

Konuşurken kendinizi ezdirmemişsinizdir,evet .Ama zamanla siz kendinizi ezmeye başlarsınız..

İncindiğinizi ilk o an hissedersiniz.

"Ne oldu şimdi?" diye sorarsınız kendinize.

Size söylenen sözlerin ÖZ'ünüze yapılan bir saldırı olduğunu görürsünüz.Sözlerin içinde görünmeyen bir el ve parmaklar sizi işaret ederek "Sen böylesin" demiştir.

DAVRANIŞINIZA değil direkt ÖZ'ünüze yapılmıştır saldırı..Varlığınıza....

O incinmişlik yavaş yavaş yakıcı bir öfkeye bırakır kendini..

Çok kızarsınız o parmağın sahibine.Öyle ki ateş çıkar vücudunuzdan.Kışsa ve yorgan altındaysanız ayaklarınızı dışarıya çıkartırsınız.

Düşünemez hale gelirsiniz..Habire o konuşma anına gider ve söylenenleri tekrar tekrar oynatılan bir film gibi en baştan canlandırırsınız kafanızda..

Hayret edersiniz ! "Nasıl böyle bir şey söyler!" diye..

Sonra derin bir acı duyarsınız"Beni reddetti!"

Sonra kendinize acımasız sözler söyleme döneminiz başlar.Karşınızdakinden daha da ağır sözlerle bir güzel dövmeye başlarsınız ruhunuzu..Her yeriniz kanayıncaya kadar.

Bu dönemde nereye bakarsanız bakın öfkenizi çıkartacak kişiler ve olaylar çıkar karşınıza.Komşunuza kızarsınız,müşterinize çatarsınız,oğlunuza-kardeşinize bağırırsınız,hızlı giden şöföre küfredersiniz,marketteki kasiyer yavaş çalışıyor diye söylenirsiniz...

Her şey üstünüze gelir...

O kadar kan kaybedersiniz ki bir an gelir halsiz kalırsınız.

Artık kendinize saldıracak enerjiniz kalmamıştır.

İşte o an,yani dibe vurduğunuzda yeni bir döngü başlar.

Başınızı yukarı kaldırırsınız ,çevrenizi tekrar fark etmeye başlarsınız ve il olarak sizi inciten kişiyi görürsünüz.Siz de onun canını yakmak istersiniz.

Ama o da ne !Şaşırırsınız.

O da mı korkuyor ne? O da mı kendini anlaşılmamış hissediyor? O da mı incinmiş? Onun da mı ihtiyaçları var ve ben anlayamadım o ihtiyaçları? diye sorarsınız.

Yine bir iç hesaplaşma başlar...

İçinizdeki tüm olumsuz cümleler tüketilmemişse, kendinize saldırı ile devam eder bu hesaplaşmalar."Niye göremedim ?" vs diye kendinize saldırmaya ona saldırmaya devam edersiniz beyninizde..Ta ki o iç sesler olumluya yani kendinize iyi davranana kadar.

Kendinizle pozitif konuşmalar başladığı an bir adım atmaya karar verirsiniz,sakin bir şekilde aslında sevdiğiniz ancak geçici öfke duyduğunuz kişiyle..

Bazen "gurur" devreye girer.."Önce o adım atsın!" der.

Dikkat..Durum böyle ise halen çıkmamış duygu ve cümleler var demektir içinizde..
"
Mevlana ,Gandhi gibi insanların farkı burada işte" diye düşünürsünüz.Onların tepkisi ve sevgi kapasitesi vardı..Modern dünyanın ego dediği ancak NEFS denen varlığı burada terbiye et.Sen de bir ölümlüsün,hakikaten ne önemli bak ve kararını ver...diye konuşursun kendinle.

Bilmene rağmen yapamazsın çoğu zaman..Çünkü böyle düşünmek bile kendine yaptığın ağır bir eleştiridir.

En kolay olanı yani SEVGİYLE içe almayı gerçekleştiremezsin gururundan.

Bu konuda yaptığın her deneme  limitlerini geliştirir.

Ve bir an gelir,KENDİNİ OLDUĞUN GİBİ KABUL EDERSİN.

Kendine,öfkene,incinmişliğine,başkalarını incitme arzuna ŞEFKAT duyarsın.Bu durumu İNSANİ bulursun.Sarıp sarmalarsın kendini,başını okşarsın..

O an bir SEÇİM yaparsın.Tüm bu hissettiğim konularda kendime duyduğum kızgınlığı AFFEDİYORUM ...dersin ve bu seçim sana adım attırır.

O adımla karşındakinin de değiştiğini,zamanla onu da cesaretlendirdiğini fark edersin.O da başka yol bilmiyordur seninle bu güzelliği deneyimleyene kadar.

Kalbin açılır...hissedersin.

Tüm bedenin yumuşar..pamuk gibi olur..

Gördüğün her şey sana anlamlı gelir.Zevk alırsın..Bağlantı kurmak istersin..

Özgürleşirsin..

Kendinle bağlantıda kaldığın her an "benim için bu hayatta ne önemli?" sorusuna cevap verir ve bu cevaba göre deneyi yaşarsın..

Kalp....Bizi birbirimize ve daha üst boyutlara bağlar..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder