AN'da KALMAK...Zihnimizi Nasıl Yavaşlatabiliriz?

Yazılarımızda bahsettiğimiz DENGELEMELERİ yaparken karşımıza çıkacak en büyük engelimiz SÜREKLİ KONUŞAN ZİHNİ'miz olacaktır.

Farkındalığımız arttıkça zihnimizin ve düşüncelerimizin kendimize yaptığı muhalefeti
a) Önce izleyecek
b) Sonra zihnimizden geçenlerin bu kadar OLUMSUZ olduğuna şaşıracak
c) Kendimizle barıştıkça zihnimizi SUSTURMAK isteyecek
d) Ve en sonunda onu TERBİYE etmeye ve bize OLUMLU hizmet etmesine çalışacağız.

Amaç kalpve zihin birliğine ulaşmak !

Bu aşamaları yaşarken bizlere çok yardımcı olacak bir tekniği paylaşmak istiyorum.

Biliyorsunuz bilim DÜŞÜNCE HIZININ IŞIK HIZINDAN bile fazla olduğunu tespit etti.

Bu durumda ZİHNİMİZİ YAVAŞLATMAK aynen spor gibi sürekli egzersiz yapmamızı gerektirir.

Zihin Yavaşlatma Egzersizi :
MİN 5 dk -Max 20 dk süre ile GÖZÜMÜZÜ bir resme odaklamak
(Bize kendimizi iyi hissettirecek ve içinde çok az objenin olduğu sakin bir resim)

Bu tekniği duygu durumumuzun karıştığı anlarda (günde en az 3 kez) uygulayabilirsiniz.

İşte size kullanbileceğiniz SAKİN RESİM örnekleri:



 



 

Hastalıkları Neden ÇAKRALAR yoluyla anlatıyoruz?

Gördüğümüz şeylerin ÖTESİ olduğunu artık hepimiz BİLİYORUZ !

En basiti ; SEZGİ bile açıklayamadığımız ama var olduğunu bildiğimiz bir yeteneğimiz.

Bir şekilde birbirimizle ve de daha bir çok yerle bağlantımız var.

ÇAKRALAR bizim evrenle bağımızı devam ettirirken, enerji ihtiyacımızı karşılamamıza yardımcı olan koruyucu ve dengeleyici merkezlerimiz.

Yüksek voltajı bize uyumlu hale getiriyor ve bize zarar verecek enerjilerde otomatikman bizi korumak için KAPANIYOR.

Ve eğer biz ÇAKRALARIMIZI NASIL AÇIK ve DENGELİ TUTACAĞIMIZI bilemezsek bir süre sonra ENERJİ DOLAŞIMI yoluna çıkan engeller nedeniyle kesintiye uğruyor.

Sonrası ENERJİNİN AKAMAYAN NOKTADA YOĞUNLAŞMASI,TIKANMA ve HASTALIK.

KOZMİK ENERJİ tüm diğer şifa sistemlerinden FARKLI olarak BÜTÜNSEL ŞİFA uygularken ilk önce ÇAKRALARI dengeliyor.

 

Amacım ,sizlerde bu sistemlerin nasıl AÇIK tutulabileceği konusunda bir FARKINDALIK yaratmak.

 

DUYGULARIN da birer enerji olduklarını ve artık titreşimlerinin ölçüldüğünü paylaşmıştık sunumumuzda.

 

 

O nedenle sorunlarımızın hangi ÇAKRA dengesizliğinden kaynaklandığını bilirsek çözüme adım adım gitmeye başlayabiliriz.

 

 

 

 

 

Kök Çakramızı Nasıl Dengeleyebiliriz?

Kök çakrayı kapatan KORKU ve GÜVENSİZLİK duygularımızla başa çıkabilmek için size güzel önerilerimiz olacak.

Bakın bakalım bu konuda hayatınızda bir eksiklik var mı?

Cevabınız EVET ise işe KIRMIZI rengi daha fazla kullanarak başlayabilirsiniz.

Örneğin ; Kırmızı kazak ,çanta gibi giysiler kullanmak,kırmızı vazo gibi objeler kullanmak.....

Kalça ve Ayak Hastalıklarının Duygusal Sebepleri (Kök Çakra Hastalıkları)

Kalça ve Ayak Hastalıkları

Ana Sebep : Tek başına ayakta durmaya duyulan güvensizlik ve korku

Çözüm        : Esnekliğin artırılması

Kalça Osteoartriti (Kireçlenmesi) :Kireçlenme sonucu hareketler zorlaşır ve ağrı hissedilir.
Bu kişilerin hayatında GÜVENLİK duygusunu kaybetme korkusu en üst seviyededir.Bu nedenle değişime karşı da direnç gösterirler.Başkalarını çok iyi motive ederler ancak kendileri yeniliğe açık değildirler.
Kalça hastalıkları = Dünya üzerinde sağlam durma isteği ile bağlantılıdır.

Osteoporoz : Kemiklerin yumuşaması ve kolay kırılması anlamına gelir.Bu durum çok küçük yaşlardan itibaren (öneğin çocukluktan) hissedilen uzun süreli güvensizlik sonucu yaşanır.

 

Konjenital (doğumsal) Ayak Sorunları : 
Dünyaya Tutunma ile ilgili sorunları yansıtır.

Bizi kendi ayaklarımızın üzerinde durmaktan alıkoyan korkumuz nedir?

Böbrek Taşları : Beden tarafından atılamayan korkuları temsil eder.

Kaynak: Christine Page -Şifayı Bedeninde Ara
 

Kan Sistemiyle İlgili Hastalıkların Duygusal Sebepleri (Kök Çakra Hastalıkları)

Kan Sistemine Bağlı Hastalıklar

Ana Sebep : Güvensizlik,kontrolü kaybetme korkusu ile aşırı kontrollü davranma

Çözüm       :Gevşemek,esnek olmak,yaşam neşesinin artırılması


Kansızlık : Kan = Yaşam Gücümüzü dolayısıyla NEŞE'mizi temsil eder.
Değişen,kontrol edilemeyen yaşam koşullarına duyulan güvensizlik sonucu oluşur.

Hipertansiyon :(Yüksek Tansiyon) Kişideki İÇ GÖZLEMCİ sürekli tetiktedir.Kontrolü kaybetme ,
başkalarının gözünde yeterince iyi olamama korkusu bu durumu tetikler.
Kişiler başkalarının kendilerini şeffaf bir şekilde görmelerini istemezler .
Hipertansiyonu olanlara " Sakladığınız ,çözemediğiniz şey nedir?" diye sorulabilir?

Felç :Yüksek tansiyon sonucu emboli atımıyla oluşur.GEVŞE ! ESNEK OL! sloganı ve davranış kalıbı işe yarar.

Hipotansiyon:(Düşük Tansiyon) Dünya ile bağı azaltma isteği sonucu ortaya çıkar.Eleştiriden kaçma ve kendini yeterince iyi görememe gibi durumlardan kaynaklanabilir

Soğuk El ve Ayaklar : Düşük tansiyon sonucu yaşanan bu durum bir SAVUNMA halidir.Güven duygusunun azaldığı ,kişinin kendini TEHDİT altında hissettiği durumlarda görünür.


Uykusuzluk :Sebepleri bir çok farklı gibi görünen olaya bağlı olsa da temel duygu olarak kişinin duyduğu GÜVENSİZLİK ve KONTROLÜ KAYBETME korkusu nedeniyle yaşanır.

Panik Atak : Herşeyi kontrol etmeye çalışırken hesapta olmayan bir durumla karşılaşıldığında kişi kendini baskı altında hisseder ve kontrolü kaybetme korkusu ona panik atak durumunu yaşatır.

              Yukarıdaki durumların tümünde  İÇSEL GÜCÜN artırılması gerekmektedir.