Sayfalar

1 Eylül 2014 Pazartesi

Yaşam CESURLAR'ı sever...Değişim İRADE GÜCÜ'ne bağlıdır.

Sabah kalk
Kahvaltı et (muhtemelen alıştığın şeylerle)
Aynı yolu ve yöntemi kullanarak işe git
Hava almak için işin bıkkınlığını unutturan bir ortamda yemek ye (muhtemelen aynı yer,benzer şey )
Akşam eve gel.
Yine her gece yaptığın şeyleri yap,sonra her gün aynı şeyleri yapmaktan pişmanlık duy.

Zihnin sürekli "Yapılacaklar listesiyle meşgul " olsun...
Bu arada AN'ın tadını kaçırdığını AN geçtikten sonra fark et..
Sonra GEÇMİŞ için üzül..
SUÇLULUK hisset.
Kendine saldır...
KIYAS Yap..(En tehlikeli davranış kalıplarından biri)
Yine kendine saldır..
Kendini yetersiz hisset..
Enerjini daha da azalt ..Böylelikle YENİ ve DEĞİŞİK bir eyleme geçecek halin kalmasın..

ŞİKAYET ET durumundan...Ama AYNI ŞEYLERİ yapmaya devam ederek GÜCÜNÜ azalt..
ŞİKAYET ET...
Bir danışman,bir arkadaş ya da bir eşe durum bildirisi yaparak GÜCÜNÜ DİĞER KİŞİLERE TESLİM ET.

Enerjini DAHA DA AZALT !!!

Bu kısır döngüye her gün devam et.............TA Kİ ....


BOMB...

Hayatında seni sarsacak derecede güçlü bir olayla karşılaşana kadar !

Bu ,
Bazen bir HASTALIK
Bazen bir ÖLÜM
Bazen bir BOŞANMA
Bazen bir İFLAS
olabilir.

Hepsinin de ortak özelliği kişinin hayatındaki bir çok DUVARIN,DAYANAĞIN ve BAĞIMLISI OLDUĞU DURUMUN YIKILMASI'dır.


Peki bu süreçten sonra neler olur ?

Aslında dünkü tabloda adı geçen TÜM ÇAKRALARIMIZ yerinden oynar ve YENİDEN DENGEYİ BULMA süreci başlar.

Yaşam ,hiç bir zaman bulamayacağımız BİR DENGE ARAYIŞI'ndan ibarettir.

Ve bu süreçten YA GELİŞEREK ÇIKARIZ (sonrasında yaşanan olaya teşekkür ederiz) ya da gelişme sürecimizi uzatacak yolu yani GÜCÜMÜZÜ BAŞKALARINA VE OLAYLARA TESLİM ETMEYİ seçeriz.(Yapamam nidalarıyla)


   Yaşadığımız olay 
1) En büyük korkumuzu tetikleyerek KÖK ÇAKRA dengemizi bozar

2) Korkumuz tetiklenince hayattan zevk alma modumuz düşer ,diğer kişilerle ve doğayla olan ilişkimizde de bir isteksizlik başlar ve SAKRAL ÇAKRA dengemiz bozulur.


Aynı YER ,FARKLI görüntü?
3) Panik yapar,kendimizi zayıf hissederiz ve aciz olmaktan hoşlanmayıp bir de kendimize eleştirilerimiz başlar ,"değersizlik duygusu" bizi yorar böylece GÜNEŞ SİNİR AĞI ÇAKRA dengemiz bozulur.

4) Tüm bu hissettiklerimiz karşısında gerektiği kadar yardım isteme durumunda olmaktan hoşlanmayız ve öfke kalbimizi soğutur.KALP ÇAKRA dengemiz bozulur.

5) Kendimizi başkalarına GÜÇLÜ göstermeye uğraşırız içimiz farklı olsa da.Bu farklılık yani hissetmediğimiz gibi davranma hali BOĞAZ ÇAKRA dengemizi bozar.

6) ZITLIK YASASI gereği karşılaştığımız her olayın BÜTÜNE ait bir parça olduğundan kuşku duyar ve onları İYİ ,KÖTÜ diye adlandırarak bizim gelişmemiz için bir araç olduklarını,bize FAYDA yaratacak kısımlarına bakmayı ihmal ederiz.3.GÖZ ÇAKRASI dengemiz bozulur.

7) En önemlisi başımıza gelen olayla tüm bağımlı olduğumuz ve hoşnut olmasak da değiştirmeye çalıştığımız düzen bozulur.Aynı düzene olan tutkumuz,bağımlılığımız bizienerjisel olarak aşağıya çeker.Böylelikle BÜTÜNLE bağımız zarar görür halen BEN olduğumuzu sanır aldanır dururuz ve TEPE ÇAKRA'mızın dengesi bozulur.

Bu kısır döngü sürer gider.

Bizi bu döngüden çıkaracak şey İRADE GÜCÜ'müzdür ki dünkü tablodan hatırlayacağınız üzere 3.Çakra (Güneş Sinir Ağı) ile ilişkilidir.

KENDİMİZE VERDİĞİMİZ DEĞER = İRADE GÜCÜMÜZ'le doğrudan orantılıdır.

Öyle ise "Yaşam cesurları sever " sözü ve bir çok örnekten yola çıkarak KENDİ GÜCÜMÜZÜ keşfetmenin yollarını döşemeliyiz.

Edison'u diğerlerinden ayrı kılan en büyük özelliği elektriği keşif yolculuğunda,başarısız olduğu her deneme sonrası "sonuca ulaşmayan 1 yol daha biliyorum artık" penceresinden bakarak olayların ONA KATKI SAĞLAYAN yanını görmesi ve İÇSEL GÜCÜNE DEĞER VERMESİYDİ.

Bu ona denemeye devam etme cesaretini ve gücünü veren bir duyguydu.

İncelerseniz bütün isim yapmış kişilerin ortak özelliklerinin İRADE,yani KENDİ GÜÇLERİNE İNANMA özelliği olduğunu görürsünüz.

Hepimiz bir çok şey okuyor ,doğru yolu görüyor ve biliyoruz.

Ancak çok azımız caretta kaplumbağaları misali denize ulaşabiliyor.

FARK ; KENDİ GÜCÜMÜZÜ KABUL ETMEK'ten geçiyor.

Bu çarka teslim olmadan, günlük yaşam rutinlerinin sık sık dışına çıkarak,kendimize değer vererek,spor ve doğa ile bedenimizi ve zihnimizi dinlendirerek,ihtiyacı olanlara yardım etmek suretiyle şükür mekanizmasını sürekli çalıştırarak gücümüzü artırıp onu hiç kimseye teslim etmemek gerek.






Sizi denize ulaştıracak güç çok yakınınızda ; 
İÇİNİZE DÖNÜN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder