ÖFKE.....Yakıcı..Kavurucu..Tüketici..Yok Edici..KALP KIRICI
KIZGINLIK ...Tüketici..Yok Edici..KALP KIRICI
SUÇLULUK...Tonlarca ağırlık..Tüketici...Kendi kalbimizi kırıcı..
GÜVENSİZLİK...Boşluk...Dağınıklık...Panik...Tüketici..Yok Edici..
Daha sıralayabiliriz..Hepsinin ortak özelliği aynı !
NEGATİF DUYGULAR...Hepsi kan emici vampirler gibi bizim tüm ilişkilerimiz (aile,iş,doğa,dünya ile ilişkilerimiz) ile aramıza giren PARAZİTLER..
KIZGINLIK ...Tüketici..Yok Edici..KALP KIRICI
SUÇLULUK...Tonlarca ağırlık..Tüketici...Kendi kalbimizi kırıcı..
GÜVENSİZLİK...Boşluk...Dağınıklık...Panik...Tüketici..Yok Edici..
Daha sıralayabiliriz..Hepsinin ortak özelliği aynı !
NEGATİF DUYGULAR...Hepsi kan emici vampirler gibi bizim tüm ilişkilerimiz (aile,iş,doğa,dünya ile ilişkilerimiz) ile aramıza giren PARAZİTLER..
Peki bu parazitlerin bir görevi var mı ?
Evet var..
Biz SEVMEK ve SEVİLMEK için yaratılmış mükemmel varlıklarız..
En çok ihtiyaç duyduğumuz İÇ GÜDÜMÜZ ; 'Varlığımızın kabul edilmesi ve onaylanmak'
Bu yolda ilerlerken en başta kendimiz bu ihtiyaçlarımızı karşılayamıyoruz..(Farkındalığımız gelişene kadar)
Mevcut dünya düzeni,eğitim sistemi ve sonucunda ÖĞRENİLMİŞLİKLER hep 'Eksiğini tamamlama ve mükemmel olma' düşüncesine göre yapılanmış.
Eleştiri,yönlendirme,askeriye misali tornadan çıkmış gibi olmamızı isteyen bir düzen, bizim ruhsal düzeyde kendimizi keşfetmemize izin vermiyor ve kendimizi EKSİK ve KUSURLU hissettiriyor.(Sanki eksiğimiz varmış gibi !)
Daha kendimizi anlayamadan,dinleyemeden hep DIŞ DÜNYAYA odaklı,izleyen ve bir şeylerin parçası olmaya zorlanan bir yapının içine giriyoruz..Bu yapıda BEN yok!
Sonuç ;
Hayal kırıklıkları
Ertelenen hayaller
Kızgınlıklar (BEN'den uzaklaşmanın sonucu)
Öfkeler
Kırgınlıklar
Endişeler...
Oysa ki İÇİMİZE,nasıl bir ruh olduğumuza,neleri yaptığımızda kendimizi iyi hissettiğimize ,hangi durumlarda özgürce davranıp sınırlarımızı kaldırdığımıza odaklanabilsek bütüne daha iyi uyum sağlayabiliriz,daha olumlu düşünebilir ve olumlu davranabiliriz..Mutluluğumuz, sağlıktan başlayarak diğer tüm konularda (iş vs) dünya düzeni üzerinde çarpıcı bir etki yaratabilir..
Ama burası ZITLIKLAR dünyası.
Nötr noktasına gelebilmek ve oranın kıymetini anlamak için önce DENGE'den uzak olmamız gerekiyor.İçimizde hem DİŞİL (şefkat,merhamet,besleyicilik,duygusallık vs) hem ERİL (koruyucu,ben merkezci,saldırgan,cesur,mantıklı) özellikleri barındırarak bizi aşağıya çeken veya yukarıya çıkaran her duyguyu merkezlemeyi öğreniyoruz..
Çok DİŞİL olursak sınırlarımız her an ihlal edilmeye hazır vaziyette gücümüzü kaybediyoruz
Çok ERİL olursak kalbimiz paslanıyor ve daha sert bir hale geliyoruz....
Sistem bizi zorlayarak ,istemediğimiz bir düzenin içinde NE İSTEDİĞİMİZİ keşfetmeye götüren bir yapıya sahip..
Öfke duygusu ŞEFKATE ihtiyaç duyup onu nasıl geliştireceğimizi öğretir.
Hastalık,ölüm gibi çarpıcı tecrübeler UMUT ETME,POZİTİF BEKLENTİLER BİRBİRİMİZDEN DESTEK alma gibi özelliklerimizi geliştirir.
Endişe duygusu ise olumlu düşünme ve umut etmenin gücünü keşfederek kendimizi dengelemeyi ve gücümüzü farketmeyi öğretir.
Böylelikle her negatif duygu bize 180 derece tersi olan pozitif duyguyu deneyimleme ve hayatımıza geçirme fırsatını yaratıyor.Bize seçim yapma ve iyileşme şansı veriyor.
Böylelikle her negatif duygu bize 180 derece tersi olan pozitif duyguyu deneyimleme ve hayatımıza geçirme fırsatını yaratıyor.Bize seçim yapma ve iyileşme şansı veriyor.
Bakış açımız "Bu negatif deneyimden nasıl fayda sağlayabilirim?" e döndüğü zaman İYİ ve KÖTÜ diye bir tanım kalmıyor ..Bildiğimiz,tanımladığımız her şeyin bize hizmet ettiğini fark ediyoruz.
Her DUYGU, her TECRÜBE çok kıymetli hale geliyor..
Zira bize kendi ışığımızı parlatmayı öğretiyor..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder